Haydut Devlet
Amerika… Uyumayan Türkiye!
Türkiye’nin tam da Doğu Akdeniz’deki Libya hamlesiyle büyük bir
stratejik adım attığı sırada; Tahran’da kahraman olarak görülen “Halep kasabı”
İranlı generalin, ABD tarafından öldürülmesi hiç de tesadüf değildir.
Bu olayla ABD, tam anlamıyla haydut devlet, terör devleti
olduğunu bir kez daha ispat etmiştir!
İran, mazlum duruma düşürülerek önü açılıyor...
Bin yıl önceki oyun tekrarlanıyor!
Bin yıl önce, biz Sünniler olarak Haçlılarla boğuşurken,
İranlılar / Şia bizimle boğuşmuştu.
Bin yıl önce, Haçlılarla, Moğollarla ölüm kalım savaşı
verirken, Şia’nın, İslâm dünyasına saldırmaya kalkışması, Selahaddin Eyyubi
tarafından ta Tunus’a kadar kovalanması, bu açıdan çok düşündürücü değil mi?
Batılılar, tarih boyunca İran’ı her zaman arkaladılar;
İran’ın önünü her zaman açtılar.
Sünniliğin en güçlü iki kalesinden biri Mısır’da İhvanı
Müslüme, Mursi’nin ölümünü seyrederek ölümcül bir darbe vuruluyor…,
Türkiye’de ise 15
Temmuz’da işgal saldırısı yapılıyor…,
İnsanın nutku tutuluyor!
İran varlığını İsrail’e, İsrail de varlığını İran’a borçlu.
İkisi birbirini besliyor… İyi biline…
İslam coğrafyasında çok daha büyük bir oyun sahneleniyor...
“Tek dişi kalmış canavar” Batı, İki asır, üç asır sonrasını
hazırlıyor…
Türkiye’nin önünü tıkamak istiyorlar. Çünkü bin yıl tarihi
biz yaptık...
Çok büyük bir tezgâh bu, İran’ı mazlum duruma düşürerek
İran’ın önünü açmak için oynanan büyük bir oyun bu…
Ve “yeniden Bismillah” demişken; vahşi Batının asıl büyük
hedefi, İran’la Türkiye’yi kapıştırmak!
O yüzden Türkiye,
İran’la dostluğunu daha da sıkılaştırmalı ki; Şeytanın oyunu bozulsun…
Tam da Doğu Akdeniz’de büyük bir Libya atağı yapmışken… (Bu
hamle ile Türkiye Libya’ya savaşacak asker değil; radar, hava savunma
sistemleri ve uzman gönderdi.)
Bu hamle ile Emperyalist kefereler çıldırıyor!
Çok iyi bilinmeli; İslam dünyasının kaderini İran, Suudi
Arabistan ve Türkiye belirleyecek...
Bunun ağabeyliğini yapacak ülkenin ise Türkiye olduğunu çok
iyi biliyor Batılılar.
Bu ağabeylik, içerideki sorunlarını halletmiş bir Türkiye ile
ancak mümkün…
O yüzden, kısır siyasi çekişmelerle birbirimizle uğraşmayı
bırakıp, üzerimize gelen tehlikeleri hep birlikte bir ve beraber göğüslersek bertaraf
edebiliriz.
Parti kurma çalışmaları ile akılları çelinen kardeşlerimizi
ve onuru ile köşelerinde görev bekleyenleri de içimize alıp yoğunlaşmak
zorundayız!
Yalnızca kendimiz için değil…
Selam ve dua…